Dişler, yaşın ilerlemesi, genetik faktörler, diş çürümesi veya kaza geçirme gibi nedenlerden dolayı yitirilebilir. Tamamen yitirilen dişlerin yerine kişinin rahatlıkla kullanabileceği implant dişler takılmaktadır. Çene cerrahisinde kullanılan yöntemlerden biri de implant tedavisidir. İmplant sonrası buz tedavisi ise implant tedavisinden sonraki en önemli adımlardan biridir ve çok sık kullanılmaktadır.
Bu tedavi, çekilen veya başka nedenlerden dolayı yitirilen dişlerin yerine vidalama yöntemi ile yeni ve estetik dişlerin takılmasıyla yapılır. Görünüş ve doğal duruşu itibariyle kendi dişlerinizden bir farkı olmayan bu dişlerin takılmasıyla beraber, eski konforlu çiğneme günlerine dönmek mümkündür. Ancak bu işlemi yaptıracak kişilerin bazı sorularının ve endişelerinin olması doğaldır. Sonuçta cerrahi bir işlem olduğundan, implantın takılmasının ilk üç günü dikkat edilmesi gereken bazı durumlar bulunuyor.
İmplant Sonrası Dikkat Edilmesi Gereken Durumlar Nelerdir?
Çene kemiğinde cerrahi işlem yapılacak olan bölgenin açılması ve vidaların takılması zor bir işlemmiş gibi görünse de birkaç gün içerisinde bölge iyileşmeye başlar. Ancak yine de iyileşme sürecinde dikkat edilmesi gereken bazı durumlar vardır. Bunlar;
İmplant sonrası buz tedavisi sürecine dikkat edilmeli
Sigara ve alkol tüketimi yapılmamalı. Sigara ve alkol tüketimi iyileşme süresini uzattığından dolayı işlemden bir süre öncesi ve işlemden bir ay sonrasına kadar sigara ve alkol tüketimi önerilmemektedir.
Sert yiyeceklerden uzak durulmalı. Operasyon sonrası 2 saat boyunsa herhangi bir şey yiyip içilmemelidir. Çok soğuk ve çok sıcak yiyecekler tüketilmemelidir. Sert ve yapışkan yiyecekler işlem uygulanan bölgede yeni yaralanmalara veya kanamalara neden olacağından ilk üç ile on gün arasında bu yiyeceklerden uzak durulması önerilir. Bunların yerine yumuşak tarzda yoğurt, çorba, kivi, dondurma, püre ve süt gibi yiyecekler tüketilebilir.
Herhangi bir travmaya neden olabilecek darbe ve zorlamalardan uzak durulmalı. Buna fiziksel aktivitede dahildir. Cerrahi işlemden sonraki ilk günlerde yoğun egzersiz kan basıncını artıracağından kanamalara neden olabilir. Onun için dikkat edilmeli, hafif tempolu yürüyüşler yapılmalıdır.
Ağız temizliğine dikkat edilmeli. İlk 24 saat gargara yapmak önerilememekle birlikte sonraki zamanlarda gargara kullanılması temizlik açısından tavsiye ediliyor. Bunun için ağız gargarası kullanılabileceği gibi tuzlu ılık su da (1 bardak suya ¼ çay kaşığı tuz) kullanılabilir. İmplant uygulanan dişlere dikkat ederek diğer dişler fırça ile temizlenmeli, implant yerleri ise pamuklu bez veya gazlı bez ile temizlenmelidir. İmplant yapılan bölge iyileşene ve porselen dişler takılana kadar bu şekilde devam edilebilir. Sonrasında diş fırçası ve diş ipiyle doktorun önerdiği şekilde temizliğine devam edilebilir.
Implant Sonrası Buz Tedavisi Ne Kadar Sürer?
İlk günlerde sızıntı şeklinde kanamalar olabilir. Bunlar normaldir. Bunun önüne geçmek için implant sonrası buz tedavisi öneriliyor. İşlem sonrası ilk üç gün buz tedavisi uygulamak oldukça önemlidir. Şişlik veya morarma olmaması için buz torbası 2-3 dakika bölgeye uygulanıp 8-10 dakika dinlendirilebilir. Göz altlarında ve yanaklarda şişlik meydana gelmemesi için buz torbası o bölgelere de uygulanabilir. Çok uzun süre buzu ciltte tutmak buz yanıklarına neden olacağından çok uzun süre buz uygulaması yapılmamalıdır. İlk günlerde tükürükte kan görülmesi normal bir durumdur. Çok fazla tükürmeye çalışmamak ve ağzı çalkalamamak önemlidir. Yastıkta kan lekeleri görülebilir. Bunun için endişe etmeye gerek yoktur. Buz tedavisine, yiyecek tüketimine ve temizliğe dikkat etmek yeterlidir.
İlerleyen günlerde bölgede kanama meydana gelirse steril bir tampon uygulayarak kanamayı durdurmak yeterli olacaktır. Doktorun verdiği antibiyotik ve ağrı kesicilerin kullanımına dikkat edilmelidir. Enfeksiyon oluşumunun önüne geçmek için temizlikle beraber antibiyotik kullanımı da önem taşır.
Diş hekimleri çukur ayna da denilen dişçi aynası ile hastalarını muayene etmektedirler. Çukur aynayı genellikle kaşığın iç yüzüne benzetirler. Yansıtıcı yüzeyi çukur olan aynalara dişçi aynası denilmektedir. Genellikle otomobil farlarında, el fenerlerinde ve teleskoplarda kullanılırken aynı zamanda diş hekimlerinin de kullandığı aynalardır.
Çukur aynaların diğer özelliklerinden bahsedelim. Çukur aynalar cisimlerin aynaya olan uzaklarına göre görüntü değiştirirler. Büyük ve düz görüntü oluşturabilirlerken aynı zamanda küçük ve ters görüntüler de oluşturabilirler. Bu özellikleri bakımından diş hekimlerinin sıklıkla kullandıkları bir ayna türüdür. Çünkü bu aynalar dişlerdeki sorunları daha net görmek ve diş problemlerini daha çabuk tedavi etmeye yardımcı olurlar.
Dişçi Aynası Nedir
Dişçi aynası ağız aynası da denilen diş hekimlerinin kullandığı bir aynadır. Hastaların ağzına uymakta olan uzun bir tutamağa tutturulmuş küçük bir ayna modelidir. Dental ağız aynası olarak da geçen bu ayna diş hekimlerinin muayene odasındaki diş ekipmanlarından en önemlisidir. Ağız aynasının temel yapı taşı, genellikle metal ya da dayanıklı plastiklerden yapılmış ve ince bir sapa tutturulmuş küçük, eğimli bir ayna olmasıdır.
Bu aynalar genellikle üç boyuttan oluşmaktadır bunlar 2, 4 ve 5 boyutlu aynalardır. Bu dişçi aynaları tek kullanımlık olarak da sıkça üretilirken devamlı kullanıma uygun olarak da üretilmektedirler. Bununla birlikte dişçi aynalarının her iki tarafında da ayna bulundurabilir ve ayna ile tutamak arası bükülebilir bir kesişme noktasına sahip olabilmektedir. Küçük boyuttaki ağız aynaları, diş hekimlerinin ağızda ulaşılması zor olan arka dişler gibi düz bir görüşle erişilemeyen alanların görülmesini sağlamaktadır.
Aynanın uzunluğu ve genişliği bireysel muayeneyi gerektirdiğinden dolayı, her diş ayrı ayrı kolaylıkla incelenebilmektedir. Çoğu ayna aynı zamanda aletin uzatılmış kısımlarına belli bir açıyla tutturulabilir, bu sayede diş hekimleri dişlerin kenarlarına erişebilmektedir.
Dişçi Aynası Ne İçin Kullanılır
Ağız aynaları yeteri seviyede yansıtıcı olarak diş hekimlerine hizmet etmektedirler. Mesela ağzın birçok kısmı zayıf aydınlatılmıştır bu durumlarda ağız aynaları yüzeylere ışığı yansıtabilirler. Bu sayede, oyuklar, yemekler, gevşek parantezler ve diğer potansiyel diş problemleri daha kolay tespit ve tedavi edilebilirler.
Ek olarak, uygun aydınlatma düzeyi sağlanması muayene esnasında hem diş hekiminin hem de hastanın konforlu ve rahat bir şekilde kalmasını sağlamaktadır. Üstelik daha pratik bir seviyede, dişçi aynası bir bariyer sökücü olarak da kullanılabilmektedir. Bir diş hekiminin ilgilenmekte olduğu muayene alanları genellikle dil veya iç yanaklar gibi ağız içindeki engellerle kaplı olmaktadır.
Ağız aynaları, bu hassas dokuları acısız bir şekilde bir kenara itebilmektedir. Bu şekilde ağız aynaları, temizlik aletleri gibi diğer dental aletler için de bir yardımcı olarak kullanılabilir bu kullanımlar ise hem hasta hem diş hekimleri için faydalı olabilmektedir.
Dişçi Aynasının Etkin Kullanımı
Uzmanların ağız aynasının etkin kullanımı adına bazı önerileri vardır. İlk olarak, diş hekimleri ellerde kas veya iskelet yorgunluğunun önüne geçmek için hafif bir kavramda kullanmalıdırlar. Yastıklı tutma yüzeyleri sayesinde rahatsızlığı daha da hafifletebilmeleri mümkündür.
Ayrıca, yansıtıcı yüzeyi ılık su altında bekleterek aynanın buğu yapmasından kaçınılabilmektedir. Tüm bunlara ek olarak. Ağız aynaları hem küçük çocuklar hem de yetişkinler için kullanıma uygundur. Dişçi aynaları diş bakımı hakkında etkili öğretim araçları olarak da işlev görebilmektedir.
Dişçi Aynasının Diğer Kullanım Alanları
Ağız aynası en çok diş hekimleri tarafından kullanılırken, cihaz diğer kullanımlar için de paha biçilmez öneme sahip olabilmektedir. Örneğin, görsel yetenekleri olan bir kişi ağız aynasını, mühendis, mekanik ve tamir teknisyenleri gibi dar alanlarda görev alan kişiler için kullanışlı bir araç haline getirebilmektedir.
Bu aynı özellikler sayesinde aydınlatma türlerine ek olarak aleti bazı laboratuvarlarda ve diğer tıbbi ortamlarda da çekici kılmaktadır. Hatta bazı kişiler küçük aynaları zanaat projelerinin bir parçası haline getirebilmektedirler.
Diş temizliği sağlığımız açısından çok önemlidir. Her gün yapılması gereken ancak çoğu kişinin ihmal ettiği günlük bir rutindir aslında. Her gün 2 kere fırçalanması gerektiğini uzmanlar ısrarla önermektedir. Diş temizliği ağız hijyenimiz açısından oldukça önem taşımaktadır. Kalp hastalıkları, demans hastalığı gibi bazı hastalıkların göstergesi hatta hastalıkta başrol bile oynayabilir. Vücudumuzda bütün organlarımız birbirine bağlı ve birbirinden etkilenmektedir. Ağzımızda bunlardan bir tanesidir.
Ağız Temizliği Nasıl Yapılmalıdır?
Ağız temizliği birçok farklı ürün kullanılabilir. Kişinin tercihi ve ihtiyacına göre piyasada çok çeşitli sayıda ürünler bulunmaktadır. Genellikle tercih edilenlerin başında diş macunları ve diş temizleme tozu bulunmaktadır. Ağzımızın ve dişlerimizin yediğimiz yiyeceklerden ve gün boyu tükettiğimiz gıdalardan kötü etkilenmemesi için diş temizliğine dikkat etmemiz gerekir. Bunun için her gün düzenli olarak dişlerimizi fırçalamalıyız.
Diş temizliği için sadece diş fırçalamak yeterli olmayabilir. Diş ipleri kullanarak fırçanın ulaşamadığı yerleri bu şekilde temizleyebiliriz. Diş temizliği plak ve tartar oluşumunun önüne geçer. Diş eti çekilmeleri yaşamanıza mâni olur. Diş temizliğine dikkat etmeyen kişilerde zamanla plak ve tartar oluşumu artar ve bu da diş eti çekilmelerine neden olabilir. Plak ve tartar da ancak profesyonel temizlik ile gerçekleştirilebilir. Diş hekimleri bunun için çeşitli aletler ile dişlere zarar vermeden bu temizliği gerçekleştirirler.
Diş Temizleme Tozu Zararlı Mıdır?
Diş temizleme tozu genellikle dişleri beyazlatmak için tercih edilen ürünler arasındadır. Diş fırçasını diş tozuna batırarak yaklaşık 3 dakika boyunca, normal diş macunuyla fırçalıyormuş gibi aşağı yukarı hareketlerle fırçalanması tavsiye edilir. Sararmış dişleri evde beyazlatmak için kullanılsa da uzmanlar tarafından çok tercih edilmemektedir. Çünkü piyasada satılan bazı tozlar dişlerin mine kısmını zamanla aşındırarak zarar verebilmektedir. Bunun sonucunda beyazlatmak için kullandığımız bu ürünler, dişlerimizi daha da sarartarak geri dönülmez bir hale getirebilir. İlk başlarda beyazlatsa da sonrasında çabuk bir kirlenme ve sararma ile karşı karşıya kalabiliriz. Bunun için, diş temizleme tozu, karbonat, limon veya diş silgisi gibi dişlerimizi beyazlatmak için tercih ettiğimiz bu ürünleri doktora danışarak kullanmalıyız.