Konservatif Diş Tedavileri

Konservatif tedavi; diş sert dokularında çürük veya başka sebeplerden dolayı oluşan madde kayıplarını onarıp, hastaya kaybetmiş olduğu fonksiyon ve estetiği geri kazandıran tedavi şeklidir.

İletişim Bilgileri
Uzmandan Bilgi Al

    user-3

    email-2

    smartphone

    Sıkça Sorulan Sorular

    Dişler yeterince fırçalanmadığında diş yüzeyinde bakteri tabakası meydana gelir. Bu bakteriler ağızda kalan besin artıklarını (ekmek, kraker, cips, çikolata, gibi şekerli besinler) sindirerek asit oluşumunu sağlarlar. Bu asitler dişin sert dokularını (mine ve dentin) eriterek çürük oluşturur. Zamanla diş çürüğü ilerleyerek oyuklara neden olur ve bu oyuklar asla kendi kendine iyileşmez. Tedavi edilmezlerse büyüyerek dişte ciddi madde kayıplarına yol açarlar.

    Asitler dişin yüzeyine sürekli saldırıda bulunur. Tükürük, florür gibi unsurlar dişleri güçlendirerek çürük oluşumunu geciktirir. Tükürük, içeriğindeki mineralleri diş yüzeyine çökelterek dişleri çürüklere karşı güçlendirmeye çalışır. Ayrıca içme sularında ve diş macunlarında bulunan florür de dişleri çürüklere karşı güçlendirir.

    Konservatif diş tedavileri dişin ağız içinde çıplak gözle görülebilen ve dişlerin daha çok mine ve dentin kısımlarını ilgilendiren operatif tedavilerdir. Bu tedavilerde dişin çürük veya diğer nedenlerle harap olmuş kısımları, diş hekimliğinde kullanılan özel ileri teknoloji ürünü cihazlarla temizlenip uzaklaştırıldıktan sonra geriye kalan canlı ve sağlam dokular özel yalıtım maddeleri ile izole edilerek en son doğal dişin yapısını taklit edecek şekilde dolgu maddeleri ile restore edilerek işlem bitirilir. Daimi dolgu maddesi olarak bugüne kadar pek çok madde denenmiş ise de bugün en yaygın olarak amalgam(metalik) ve kompozit (beyaz)dolgular kullanılmaktadır.

    Amalgam dolgular gümüş dolgular olarak da tanımlanır. Amalgam; gümüş, kalay ve bakır alaşımının, cıva ile karıştırılması ile elde edilir. Karışımın %45-50’sini oluşturan cıva, metalleri birbirine bağlayarak dayanıklı bir dolgu malzemesi yaratmış olur. Amalgam dolgular diş hekimliğinde 150 yıldan beri geliştirilerek halen sıklıkla kullanılmaktadır. Amalgam dolguların tercih edilmesinin en büyük nedenleri ise;  zararsız, uzun ömürlü ve ucuz bir dolgu maddesi olmasıdır. Bunun yanı sıra uygulamasının kolay  ve kısa zamanda yapılabilmesi da diğer avantajlarındandır.

    İçinde silikon dioksit parçacıkları olan bir plastik karışımdır. Diş renginde olduğu için beyaz dolgu olarak tanımlanırlar. 1960’larda yalnızca ön dişlerde kullanıldıkları halde materyalin ileri derecede geliştirilmesiyle çiğneme basınçlarına dayanıklı ve daha az aşınan bir dolgu maddesi olarak arka dişlerde de başarılı olarak uygulanabilmektedirler.

    Amalgam dolguların altında veya kenarında yeni çürükler tespit edilirse kompozit (beyaz) dolgularla değiştirilebilir.

    Geçmişte arka grup dişlerde sağlam olmadığı gerekçesiyle uygulanmayan kompozit dolgular günümüzde geliştirilerek amalgam dolgular kadar sağlam hale getirilmiştir. Kompozit dolgular artık ön ve arka bölgelerde ihtiyaca göre sıklıkla ve güvenle kullanılmaktadır.